HIZLI ERİŞİM
11.05.2012

GÖÇ: TÜRKİYE’NİN VE DÜNYANIN GERÇEĞİ SEMPOZYUMU YAPILDI

Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve 11-13 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan ‘Göç Sempozyumu’nun açılış törenine, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Almanya Federal Uyum Bakanı Prof. Dr. Maria Böhmer, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, akademik personeller, öğrenciler ve yerli-yabancı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

 

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Coşkun, “Bu sempozyumun bu kadar büyük ölçüde olabileceği tahmin etmemiştik. Konunun uzmanlarının burada toplanarak bu konuda fikir belirtmek üzere bir araya gelmesi ilimiz ve üniversitemiz için mutluluk verici” dedi.

 

GÜZELBEY; YOĞUN GÖÇÜ GAZİANTEP’İN CAZİBESİ YARATTI

 

Türkiye’nin en büyük sorunlarından başında göç konusunun geldiğini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, "Gaziantep göçün olumlu ve olumsuz etkilerini bilen bir şehirdir. 1980 yılından itibaren Gaziantep’e sürekli bir göç yaşanıyor. Bu tarihten sonra Gaziantep’in nüfusu göç ile birlikte sürekli arttı. Türkiye’deki şehirleri ikiye ayırabiliriz. Birisi sürekli cazibesi kaybolan şehirler. Diğeri ise, sanayisi güçlenen, istihdamı artan, cazibesini artan şehirler. İşte bu şehirlerin başında da Gaziantep gelmektedir. Şehrimizin nüfusu giderek artıyor. Ciddi bir istihdam rakamı yaşıyoruz. Bugün sadece sanayide 100 bin kişi çalışıyor. Bu toplantının ülkemize önemli katkılar sağlayacağı inancındayım” diye konuştu.

 

Vali Erdal Ata da, göç olgusunun ülkemizin kanayan yarası olduğunu söyleyerek, "İnsanlığın var oluşu kadar eskiye dayanan, ana sebep olarak da daha güvenli bir yer bulma amacı taşıyan göç olgusu, insanların sürekli olarak yer değiştirme hareketidir. İnsanlık var olduğu sürece bu göç hareketi devam edecektir. Gaziantep’e göç günden güne artmaktadır. Bu sempozyumun göçün ortaya çıkardığı sorunları asgari seviyeye indirmesine vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen de, Gaziantep’in göç alan bir şehir olduğunu belirterek,”Yollar neredeyse şehirler oradadır. Gaziantep’te İpek Yolu gibi önemli bir ticaret yoluna sahip. Her geçen gün gelişen Gaziantep göç almaya devam ederken, göçün olumlu yönleri yansıtmaktadır” dedi.

 

YOKSULLUKLA GÖÇ DOĞRU ORANTILI

 

Göçün yoksullukla doğrudan ilgili olduğunu belirten Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Dünyayı iyi anlamamız lazım. Bugünü iyi anlamamız lazım. Artık tarım devrimini geçirdik. Bütün sınırların kalktığı bilginin hızla dolaştığı bir dünyadayız. Bir tarafta israfın arttığı, geliri 50-60 bin TL biri, diğer tarafta günlük 1 TL alan bir kişi. Bu şekilde göçü önleyebilir misiniz? Son 10 yılda bölgeler arası kalkınmayı sağladık. İstanbul nasılsa, diğer illerde öyle olmalı dedik. Negatifi pozitife dönüştürdük. Yoksulluğu azalttığımız zaman göçün azalacağını biliyoruz. Herkesin yaşam kalitesini yükseltmeye kararlıyız. Nüfusla beraber ekonomik değerler büyüyorsa bütün şehirleri bu modele dönüştürmemiz ve bu bakış açısını yakalamamız gerekiyor. Yapacak çok iyimiz var. Düne baktığınızda bugün çok daha iyiyiz yarınlar çok daha iyi olacak” diye ifade etti.

 

 

BAKAN BÖHMER; KALBİM HEM ALMANYA İÇİN HEM DE TÜRKİYE İÇİN ATIYOR

 

Almanya Federal Uyum Bakanı Prof. Dr. Maria Böhmer,  “Göç yeni bir olgu değil. Her zaman karşımıza çıkmış ve çıkacaktır. Ben şu an Türkiye’deyim. 51 yıl öncesine gitmek gerekiyor. 51 yıl önce Türkiye ile Almanya arasında sözleşme imzalandı. Sözleşme bir yılı kapsıyordu ama bir yıl bir ömrü kapsadı. İki ülke birbirine daha fazla yakınlaştı. Bana göre jenerasyonun genç kuşağın önünü açmak ve geleceğe hazırlamak gerekiyor. Almanya göç alan bir ülke. Almanya’nın geçtiği süreci şu anda Türkiye yaşıyor. Biz de vaktiyle göç veren bir ülke konumundaydık. Almanya, Amerika ve Avusturya’ya zorunlu yaşam şartlarından dolayı göç ettiler. Yeni bir hayat daha iyi bir hayatın peşinden gidiyoruz. Benim kalbim hem Almanya hem Türkiye için atıyor. Bu çok güzel bir mesaj. Almanya’daki göç rakamlarına bakarsak 16 milyon kişi göç etmiş. Bu rakam Almanya nüfusunun yüzde 20’sini oluşturuyor. Berlin en fazla göç alan şehirlerin başını çekiyor. Gaziantep’te çok fazla göç alıyor. Elbette göç ettiğiniz bir ülkeye giderken dilini öğrenmek ve ülke hakkında bilgi sahibi olmak çok önemli” dedi.

 

BEKİR BOZDAĞ; BU TÜRKİYE’NİN ZENGİNLİĞİDİR

 

Farklılıkların Türkiye’nin zenginliği olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise, göçün önlenemeyeceğini söyleyerek, “Göç konusunun değişik yönleriyle ve de uluslararası boyutta ele alınacak olması ülkemize büyük anlam sağlayacaktır. İnsanlık tarihi esasınsa bir yönüyle de göçlerin tarihidir. Göç, tarihin şekillenmesinde, toplumların kültürel olarak etkileşiminin de, yeni toplumların ve yeni kültürlerin oluşumunda, sanatta bilimde ve siyasette büyük başarılar ve değişimler yaşamasında her zaman en önemli güç olmuştur. Bütün değişimlerin tetikleyicisidir.

 

İnsanlar sürekli bir göç yolunun yolcusudur. Göç sadece geçim için olmaz. Siyasi, kültürel ve benzeri pek çok gerekçelerle göç etmişlerdir. Bizim medeniyet anlayışımızda göç ile gelenleri dışlama değil onları sahiplenme onlara yardım etme, onlarla birlikte sahip olduklarımızı paylaşma vardır. Türkiye bir göç ülkesidir. Pek çok dine, pek çok dile, pek çok renge ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye’nin herhangi bir yerleşim birimine gidiniz farklı kültürleri görürsünüz. Bu Türkiye’nin zenginliğidir.

 

Dün sadece işçi olarak giden Türkler bugün sanatçı, sporcu, siyasetçi gibi çok büyük başarılara imza atmaktadırlar. En çok vatandaşımızın yaşadığı ülke Almanya’dır. Almanya’da 3 milyon insanımız yaşamaktadır. 50 yılı aşkın bir süredir vatandaşlarımız iki ülke arasındaki bağların pekişmesine önemli katkı sağladılar. Dünyanın her ülkesinden göç alıyoruz. Her milletin kültüründen, hafızasından, ürettiğinden böylelikle istifade etmiş oluyoruz. Amerika’yı asıl güçlü kılan budur. Göçle gelenler güçle geliyorlar. Bu gücü ülkemizin gücüne değiştirebiliriz. Göçleri önlemek içim önlemler alarak bunu önleme imkanı yok” ifadelerini kullandı.

 

Konuşmaların ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Alman Bakan Böhmer’e resmin işlendiği bir kilim hediye etti.