HIZLI ERİŞİM
26.12.2011

90. YILA YARAŞIR KURTULUŞ RESEPSİYONU

Şato Restoran'da verilen resepsiyonun ev sahipliğini Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey yaptı. Başkan Güzelbey, geceye katılan davetlileri kapıda karşıladı.

Karşılamanın ardından verilen kokteyl ve hava-i fişek gösterisi ile ‘25 Aralık Kurtuluş Bayramı Resepsiyonu’ başladı.

Kurtuluş Resepsiyonu’na KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Milletvekilleri, Gaziantep Valisi Erdal Ata, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Kahraman Güneş, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Esat Semerci, İlçe Kaymakamları, İlçe Belediye Başkanları, Oda Başkanları ile çok sayıda protokol üyesi ve vatandaş katıldı. 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende konuşan Başkan Dr. Asım Güzelbey, günün anlam ve önemine değinerek, önceki yıllara göre kurtuluş bayramlarının kutlama şeklinin değiştiğini ve değişen Türkiye'ye de böylesinin yakışacağını söyledi.

Resepsiyona katılanların 90. Kurtuluş Yıl Dönümünü kutlayan Güzelbey, 1918-1921 Yıllarının Türkiye’nin olduğu kadar açlığı, sefaleti, ihaneti yaşayan güzel Antebimizin kötü günleri olduğunu, 11 ay süren kuşatma ve verilen 6317 şehitten sonra bugünlere gelindiğini söyledi.

GÜZELBEY; BİZ, BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE GÜÇLÜ OLURSAK HİÇ BİR MECLİSTEN BÖYLE BİR YASA ÇIKAMAZ 

Biz bugünleri; yad ederek, unutmayarak ama hamasi nutuklar atarak, kin ve intikam duyguları ile değil, birbirimizle daha fazla kenetlenme, çalışma, üretme ve bir güç günü olmak olarak görüyoruz. Biz güçlü, kuvvetli, birlik ve beraberlik içinde olursak ne Fransa ne de İsviçre Meclisinden böyle bir yasa çıkar. Bu nedenle bugünü Fransa Meclisinde 22 Aralık tarihinde çıkan kararın gölgesinde kutladığımızı düşünüyorum ama biz hiçbir zaman onlardan intikam alalım demedik, tam tersine bu günü, daha çok çalışan, kuvvetli, daha güçlü bir millet olarak el ele vermemiz gereken bir gün olarak görüyoruz” dedi.

GTO’da düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin özellikle diplomatlarının yaşadığı Ermeni sorununa değinen Başkan Güzelbey, 1973’te başlayan Türk Diplomatlarına karşı işlenen cinayetlerin, Fransa’daki THY’na Türkler için konulan bombanın patlaması sonucu 3 Fransız vatandaşının ölmesi ile ne Ermeni direnişi kaldı, ne de Ermeni intikamı kaldı. Bunları ve geçmişimizi unutmamız lazım, biz bugünlere gelmek için 6317 şehit verdik. Nice bilinen kahramanlarımız kadar bilmediğimiz, tarihe geçmeyen kahramanlarımız da var. Bunlar arasında gecikmiş bir vefa borcumuz olan Ali Şefik Özdemir Bey’in adını taşıyan bir anıt ve anıtın yer aldığı parkın açılışını yaptık” dedi.

Antep Savunması’nda destanlar yazan onun gibi nice komutanlar ve kahramanlar vardı diyen Başkan Güzelbey, Fransız İşgal Kuvvetleri komutanlarından Yüzbaşı Andrea Lefeure Tailon’un, Şahinbey’in Elmalı Köprüsü’ndeki üstün direnişindeki takdir hislerini yazdığı satırları ve Yazar Kaya Öztaş’ın Şahinbey’i anlattığı yazının bir bölümünü konuklarla paylaştı.

Türk Milletinin tarihi boyunca önemli devletler ve medeniyetler kurduğunu, hiçbir zaman devletsiz kalmadığını söyleyen Gaziantep Valisi Erdal Ata, “Daima istikbalini ve özgürlüğünü ön planda tutmuş, gerektiğinde bu hususta canını ve kanını her zaman vermiştir” dedi.

Vali Ata, “Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıfladığı, gücünü yitirdiği son dönemde yurdumuz dört bir yandan Avrupa Devletlerinin işgaline uğradı. İşte, Gaziantep’te, bu paylaşımda Fransızların payına düşen, işgal edilmek istenen kentlerimizden biriydi. Ancak 90 yıl önce bu kentte yaşayan Gaziantep halkı açlığa, sefalete, yokluğa aldırış etmeden direniş gösterdiler. Gaziantep halkının gösterdiği bu direniş Türk Milli Mücadelesine de örnek olmuş, Türk Milletinin kendine olan güvenini kazanmasını sağlamıştır.

Bu topraklarda eğer hür olarak yaşıyorsak, bayrağımız göklerde nazlı nazlı dalgalanıyorsa, camilerimizde ezanlarımız okunuyorsa bunu bu topraklar uğruna canını feda eden aziz şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz” dedi. 

‘BEN, GAZİ MAGUSA’DAN DOKTOR DERVİŞ EROĞLU’

‘Gazianteplilerin, Fransızları bu topraklardan kovduğu 90.Yılda aranızda bulunmaktan ve sizlere hitap etmekten büyük bir mutluluk duymaktayım. Sizlere Kuzey Kıbrıs Türk Halkı’nın sevgilerini, selamlarını ve kutlamalarını getirmiş bulunmaktayım’ diyen Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Çocukluk yıllarımız İngiliz Kraliçesinin adına okunan marşları okumakla geçmiştir. İngilizler zamanında Türk kelimesi kullanılmıyordu. Ortaokulu bitirdikten sonra Kıbrıs’ta açılan ilk Türk Maarifine bağlı ilk Türk Lisesi olan Magusa Namık Kemal Lisesinde buldum kendimi. Türkiye’den gelen hocalarımız bizlere Türklerin Kurtuluş Savaşındaki kahramanlıklarını aktarmıştır. İşte Karayılanları, Şahinbeyleri biz o zaman okuduk” dedi. 

‘20 Temmuzda başlayan 1.Barış Harekatı ve takip eden harekatlarda Magusa’da Seferi Hastanede doktor olarak görev yaptığını’ söyleyen Derviş Eroğlu, ‘Mücahitlik yıllarının Magusa’da ve köylerinde geçtiğini, o gündür bugündür Kıbrıs olayları içinde ve Ana Vatan Türkiye’nin tüm hükümetleri ile diyalog içerisinde Kıbrıs Türk Halkının mutluluğu ve özgürlüğü için mücadele ettiklerini’ dile getirdi.

‘Rahmetli Ecevit’in, Düşman Magusa’ya giremediği için adı Gazi Magusa olsun dediğini,  Gaziantep’e iyi bir arkadaş olan Gazi Magusa’nın böylece ortaya çıktığını, iki kentin Gaziliğini ve Gazi bir kentten olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, ‘İşte ben Gazi Magusa’dan Doktor Derviş Eroğlu’ diye kendini tanıttı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Kıbrıs halkı Gaziantep’in vermiş olduğu kurtuluş mücadelesinin aynısını vermiştir. Bugün Kıbrıs’a gelip şehitliklerini gezdiğiniz zaman 3 aylık çocuklar, 90 yaşında insanlarımız toplu mezarlardadır. Bu verilen şehitlerin sonucunda Ana Vatanımız Kıbrıs Barış Harekatını gerçekleştirmiştir. Siz hiç en sevdiğiniz insanın kurşun yarası almışken gözlerinizin içine bakıp Derviş Ağabey Kurtulacak mıyım ? dediğini, en yakınınızın eşine şehit olduğu haberini verdiğinizde karısının bayılarak ayaklarınızın dibine düştüğünü gördünüz mü ? biz onu gördük, onun için elbette özgürlüğümüz için mücadele edeceğiz. Sonra dünya kadar toprak verip, sonra Kıbrıslı Rum’un merhametine bu hakkı vermeyiz. Adada, bir anlaşma olacaksa, ada üzerinde Kıbrıs Türk Halkının ve Ana Vatanın hakları korunacak, biz de bu topraklarda insan gibi onurumuzla, özgürce yaşayacağız.

Sevgili kardeşlerimiz, biz bu bağımsızlık mücadelesini verirken ebetteki Gaziantep’teki kahramanları, Gaziantep halkının mücadeleyi, Gaziantep’teki direnişi örnek aldık. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında değişik cephelerde Türk Askeri’nin kahramanlıklarını örnek alarak bu mücadeleye başladık. Mutluyuz, çünkü mutlu sona ulaştık.

Kıbrıs Türk Halkı varoluş mücadelesi verirken dünya seyretmiştir, nasıl Türk Halkı Kurtuluş Savaşında işgalcilerine karşı Milli Mücadelesini verirken seyrettiyse, bizim de Rumlar tarafından ezilmemizi seyretmişlerdir. Biz sadece Ana Vatan Türkiye’ye güveniyoruz ve ben hep şunu söylüyorum Ana Vatan olmazsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmaz. Gaziantep’in 90.Kurtuluş Yıl dönümünü, Kuzey Kıbrıs Halkı’nın tüm içten dileklerimle kutluyorum” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından Sanatçı Sunay Akın söyleşisinin ardından, İncesaz Grubu tarafından muhteşem bir konser verildi.