National Geographic'in öncülüğünde, Medeniyet Araştırmaları Merkezi'nin ev sahipliğinde ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin sponsorluğunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bahçeşehir Üniversitesi, İBB, Bilkent Üniversitesi, Medeniyetler İttifakı Enstitüsü ve Türk Tarih Kurumu'nun katkılarıyla düzenlenen Uluslararası Medeniyetler Diyaloğu Sempozyumu'nun 5. oturumu “Nemrut Dağından Zeugma Kıyılarına” ismi Zeugma Müzesi Konferans Salonu'nda yapıldı.
Burada medeniyet ve diyalog hakkında açıklamalarda bulunan Şahin, “Medeniyet nedir dediğinizde aslında insanlık tarihi kadar eski bir kavramdan bahsediyoruz. İnsanoğlu var olduğu ve yaşamını devam ettirdiği sürece üst üste biriken her şeyin medeniyet kavramı içerisinde olduğunu biliyoruz. Özellikle baktığınız zaman coğrafyanın bir kader olduğunu bu alanda yaşayan kişilerin bu coğrafyaya göre ve bundan kaynaklı bir geçmişi ve bundan kaynaklı bir alt yapısı olduğunu görüyoruz. O yüzden bugün diyalog ve medeniyet meselesinin konuşulacağı en önemli mekanlardan birisiyiz. Çünkü bir medeniyet şehriyiz. Bir kültür, bir tarih şehriyiz. Aynı zamanda kardeşlik, huzur ve barış şehriyiz. Zaten diyalog dediğimiz şeyde buradan başlıyor.” şeklinde konuştu.
Modern dünyanın en önemli problemlerinden birinin diyalog eksikliği olduğuna dikkat çeken Şahin, “Artık yaşlanan modern ve çağdaş dünyanın bugün yaşanan her bir krizde aslında temel sorunun diyalogsuzluk olduğu, iletişimsizlik olduğunu, bir araya gelememek olduğunu, kutuplaşmadan ve yanlış anlaşılmalardan olduğunu görüyoruz. Oysa atalarımız dili, dini, insancı, mezhebi ne olursa olsun bir arada yaşama kültürünü bize geçmişten taşımışlar. Bu topraklar bunun çok önemli örnekleri ile dolu. Geçmişten aldığımız miras çok önemli.” diye konuştu.
Başbakan Başmüşaviri ve Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Eşgüdüm Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa ise, insanlığın ortaya koyduğu ürünlerin en üst düzeyde ve en mükemmel biçimde ifade edilen medeniyet insanlığın katılımıyla bütün insanların bütün kültürlerin katılımıyla ortaya çıkan bir olgu olduğunu söyledi. Karlıga, “Ne yazık ki 19. yüzyılda medeniyet sadece batıya has bir olgu gibi algılanmış ancak bu anlayışın geçerli olmadığı yaklaşık 30 civarında medeniyetin yer aldığı tüm insanlık macerasında bütün insanlığın katılımlarıyla medeniyet dediğimiz bu büyük havuzun oluştuğunu görüyoruz. İnsanlığın bilinen medeniyet yolculuğunun başlangıç etaplarından birisini Dicle-Fırat Havzası yani Mezopotamya teşkil ediyor. Bereketli hilalin en üst noktası olan Urfa ve Antep yani bu bölge bu illerimiz teşkil ediyor.” değerlendirmesini yaptı.
Gaziantep Valisi Erdal Ata da, Gaziantep'in medeniyet konusunda büyük bir öneme sahip olduğunu kaydetti. Ata, “İnsanoğlu yeryüzünde var olduğu günden günümüze dek süren uzun yaşamı boyunca çok büyük aşamalar kaydetmiştir. Bir insan hayatına çok benzeyen uygarlıklar sürekli gelişerek yenilenmiş öncekini yok eden uygarlık bir sonraki tarafından da aynı akıbete uğramıştır. Ancak tarih boyunca varlığını ve önemini kaybetmeyen bir değer vardır ki o da inanç değerleridir. Bu konuda Anadolu ve ilimiz çok büyük bir öneme sahip başlıca coğrafik yerleşim yerlerinden biridir” diye konuştu.
Sempozyuma Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Başbakan Başmüşaviri ve Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Eşgüdüm Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, National Geographic Vakfı Başkanı Christopher Thornton, akademisyenler ile çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı.
Konuşmaların ardından akademisyenler Maya, Mısır ve Çin yazılarının kökeni ve Helenistik kültürünün ortaya çıkışıyla ilgili sunum yaptı.