Necati Binici, “Ülkemiz her anlamda olduğu gibi kültürel unsurların ürünleri ile de ayrı bir potansiyele sahiptir. Günümüzde ülkelerin markaları haline gelen bu ürünlerin ekonomik kazanca dönüştürülmesi şart” dedi.
Gaziantep’in, şehir ismi taşıyan fıstık, baklava, lahmacun, salça ve daha birçok ürününün yanı sıra kutnu, sedef, yemeni gibi kültürel unsurlardan oluşan geniş bir ürün yelpazaesine de sahip olduğunu belirten Binici, “Günlük yaşam içerisinde ürettiğimiz, tükettiğimiz ve ticari anlamda satışını yaptığımız bu ürünlerin marka tescillerinin alınması büyük önem arz etmektedir. Çünkü bu ürünlerin ulusal ve uluslararası pazarlarda ülkemiz ve kentimiz için kazanca dönüştürülmesinde bir takım sıkıntılarla karşılaşılmaktadır. Ayrıca bizim kültürümüze ait ancak tescillenmeyen bu ürünlerin başka ülkeler tarafından tescillenmesi bu ürünün bizim elimizden çıkması gibi bir risk taşımaktadır.
Bunun en yakın mücadelesini kentimizle özdeşleşen baklavanın tescili konusunda komşu ülke Yunanistanla yakın bir zamanda yaşadık. Dönemin Sanayi Odası Başkanının değerli girişimleri ile bu ürünün büyük uğraşıların ardından tescilini gerçekleştirdik” diye konuştu.
‘Bugün dünyada ülke ve kent isimleri ile anılan birçok ürün bulundukları bölgeler için çok ciddi ekonomik potansiyaller oluşturmaktadır’ diyen Kent Konseyi Genel Sekreteri Necati Binici, “Biz de yöresel ürünlerimizin tescili konusunda Kent Konseyimizin Sanayi ve Ticaret Komisyonu tarafından geçtiğimiz günlerde bir ön toplantı yaptık. Gerekli düzenlemelerin ardından deklare edeceğimiz bu raporda, ürünlerimizin marka tescillerinin yapılabilmesi konusunda kurum ve kuruluşlara düşen görevler, bu süreçte yapılması gerekenleri masaya yatıracağız. Eğer kendi ürünlerimizi yarın başka ülkelere tescil bedeli ödeyerek almak istemiyorsak bu konuda ciddi girişimlerde bulunmamız gerekiyor” diye ifade etti.
